Melih kardeşim gerçekten 7 kg 1hp yani 100 kg 14 hp kayıp demek. Ancak bunu aritmetik olarak düşünmemek lazım. 1200 kg 100 hp bir araçla 1200 kg 120 hp bir aracın şanzıman, güç bandı, aktarım kayıpları, lastik ebatları... vs de farklıdır ve çok parametreli bir hesap karşımıza çıkar ki, muhtemelen direk mantıkla sayısal değerler örtüşmeyebilir. Ancak tek parametre yani ilköğretimdeki havuz problemi gibi düşünürsek 100 kg ağırlık 14 hp güce bedel... Bunu kayıp değilde kazanım olarak değerlendirirsek daha iyi anlarız diye düşünüyorum... Mesela 100 kg hafiflerse fn2 215ps gibi hızlanır.
Anlatmak istediğim herzaman aynı iki araçtan 100kg hafif olan, 14hp güçlü bir araçmış kadar hızlı olur... Birde konu başlığımız var tabi
yazmıyım dedim ama dayanamadım... Fn2 gelişen otomobil sektörüne pasif, aktif güvenlik ekipmanları ile uyum sağlamıştır ve bu olmak zorundadır... Aksi mantıkda safkan atlar, fn2 den de ep3 den de safkanlar ancak bugün bazı kişilerin hobilerinde yerlerini almışlardır hiçbirimiz akıncı değiliz...
safkanlık kavramını çağa ayak uydurmamak olarak adlandıramayız. "safkan" kelimesi kan kökenlidir ve canlılar için uygundur, otomobilde ise safkanlık ancak verdiği sıra dışı his yada spor tarzı ile düşünülebilir. Şöyle bir incelersek kırmızı dikişli vites körüğü, direksiyonu, koltukları yine kırmızı gösterge paneli, kırmızı paspas ve taban halısı, harika çizgileri type R logolu paspaslar ve fren kaliperleri, bildiğim en güzel koltukları, aliminyum pedal takımı ve vites topuzu, 18 jant ve ince yanak lastikleri... Daha birçok farkı ile yeterince safkan bir Type R karşımızda fn2 ile... Tabi yürüyende önemli. Biraz önce saydığım lastik ve jant dışında tüm yol tutuş ekipmanları yenilenen fn2, VSA ile de daha kontrollü bir şürüş imkanı tanıyor fakat aranızda istemeyen varsa kapasın hemen solda "off" tuşuda ihmal edilmemiş
. Önden kaymaları engellemek için şanzıman eskisine oranla 1.5 cm aşağı konumlandırılmış ve ep3 de nerde bilmiyorum ama fn2 de ön koltukların altına alınan benzin deposu ağırlık merkezi açısından avantaj sağlıyor. Ağırlık merkezi çalışmaları ile ilgili gözüme ilişenler bunlar... Aerodinami çalışmaları olarak altı komple kapatılmış, ön arka tampon ve yan marşpiyeller geliştirilmiş, arka camın üstündeki spoileride unutmamak lazım... Birde spor gt lerin olmazsa olmazı motora ve şanzımana bakalım... ep3 de eksik olan şey sahiplerinin çok iyi bildiği gibi 100dd hata yapınca vtec kapanıyordu... değişen egzantrik milleri, beyin programı, manifoldu ve eklenen krank denge mili ile artık yeni type r 400dd daha erken vtec açıyor... bunun dışında şanzıman oranları birbirine çok daha yakın olduğu için güç bandını daha iyi kullanıyor... Torkunu daha alt devirde alan motor günlük kullanım içinde çok rahat... Hemen diceksinizki spor araba ve günlük kullanım bir arada olmaz. Ben diorumki bal gibi olmak zorunda! Hemen ep3 den örnekle açıklıyım. bugün düşük km li temiz sayılabicek güzel bi ep3 e 40000TL altı fiyat çeken yok... Peki bu aracın km si kaç? en iyi ihtimalle 50000 civarı hatta olsun 40000km. Bu araç günlük kullanılmadı ise 40000 km dir katılım yapıyor. Hiçkimse 40000 km katılımmış type R almaz, hatta alamaz çünkü buna araçda dayanamaz... Yani günlük kullanımda çok önemliymiş ve hepimiz araçlarımızı günlük kullanıyormuşuz.
Hızlanma verileri ise zaten aynı. Fabrikaya karşı çıkanlar varsa aranızda daha 10000 kmde kadar temiz ve standart bir ep3 le hemen denerim. Kafa kafaya gideriz diorum çünkü gittim biliyorum. Geçtiklerimde oldu ama ya pilotaj hatası yada ep3 ün en yenisinin 4 yıldır yollarda olmasından dolayı oluşan güç kayıpları yüzünden. Bütün bu parametrelerle objektif şekilde değerlendirildiğinde fn2 tahtın yeni kralı dahası krallığı belkide imparatorluk yapıcak kadar başarılı bir şekilde... Zaten Honda mühendisleri ve tasarımcıları 6 yıl ar-ge çalışması yapıp daha kötüsünü üretmezler benimde anlatmak istediğim buydu... (sadece daha piyasada çok fazla mod. parçası bulunmuyor fn2 nin tek eksisi bu eger dezavantaj ise...)