Gönderen Konu: FORMULA 1 TARİHÇE  (Okunma sayısı 2538 defa)

metin16

  • Ziyaretçi
FORMULA 1 TARİHÇE
« : Kasım 01, 2008, 11:27:21 ÖÖ »
                                                   Formula 1
Pit stopKısaltması F1 olan, Grand Prix katılımları olarak da bilinen Formula 1; tek kişilik, açık tekerlekli otomobil katılımlarının en yüksek düzeyini oluşturan katılımlar dizisidir.

F1; bir yıl boyunca, her birine Grand Prix adı verilen ve genellikle değişik ülkelerde özel yollarda koşulan katılımlardan oluşur. Yıl sonunda toplanan puanlara göre Dünya Sürücüler Birinciliği ile Dünya Takımlar Birinciliği (Otomobil Yapımcıları Birinciliği) ödülleri verilir.

katılımları Max Mosley'in başkanlığını yaptığı FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) düzenler. F1'in geçmişinde katılımların çoğunluğu Avrupa'da yapılmış olmasına karşın, son yıllarda artan sayıda katılımlar Avrupa dışına kaydırılmaktadır. Bunda ana neden, FIA'nın gelişen yeni pazarlara açılmak istemesi olsa da, yasal düzenlemelerin AB ülkelerindeki kadar sıkı olmadığı ülkelerin çekiciliği de bu kararda etkin olmuştur. Son yıllarda AB'deki katılımlarda, sağlık gerekçeleriyle tütün ürünlerinin tanıtımlarının yasaklanması, ölümle sonuçlanan bazı kazaların yerel savcılıklarca (takımların savsaması sonucu olup olmadığının) soruşturulması, FIA'ca hoş karşılanmamıştır.

Formula 1 katılımlarının kökeni 1920ler ve 1930lar da yapılan Avrupa Grand Prix motor katılımlarına dayanır. Formula tüm katılımcıların ve arabaların uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, 2. Dünya Savaşından sonra 1946 yılında üzerinde anlaşılan yeni kuralların adıdır. Savaştan önce Dünya Şampiyonası için pek çok Grand Prix katılım organizasyonu düzenlenmiştir, ancak Dünya Sürücüler Şampiyonası 1947’den önce biçimlendirilememiştir. İlk dünya şampiyonası katılımı 1950 yılında İngiltere’nin Silverstone pistinde yapıldı. Üreticiler için şampiyona 1958 yılında yapılmaya başlamıştır. 1960lar ve 1970ler de Güney Afrika ve İngiltere de ulusal şampiyonalar yapılmaktaydı. Şampiyona dışı Formula 1 katılımları pek çok yılda yapılmıştır, fakat artan maliyetler dolayısıyla bunlardan sonuncusu 1983 yılında yapılmıştır.


katılımların dönüşü (1950–1958)  

 İlk temel teknolojik gelişme, Cooper’ın motoru ortada olan arabalarıdır. Bu araba şirketin başarılı Formula 3 dizaynından geliştirilerek ortaya çıktı. Avusturalyalı Jack Brabham, 1959 Formula 1 sezonu, 1960 Formula 1 sezonu ve 1966 Formula 1 sezonu Dünya Şampiyonu, kısa sürede bu yeni dizaynın üstünlüğünü kanıtladı. 1961 Formula 1 sezonu itibariyle, tüm katılımmacılar motoru ortada arabalara geçtiler.

İlk İngiliz Dünya Şampiyonu, 1958 Formula 1 sezonunda Ferrari ile liderliğe oturan Mike Hawthorn idi. Bunarağmen, Colin Chapman’ın F1’e şasi dizayncısı olarak girmesi ve daha sonra Team Lotus’u kurması ile, BRG pistelerin gelecek onyılını domine etti. Jim Clark ile Jackie Stewart, John Surtees, Jack Brabham, Graham Hill ve Denny Hulme arasında, İngiliz takımları ve sürücüleri 1962 ile 1973 arasında oniki dünya şampiyonluğu kazandılar.

1962 Formula 1 sezonunda, Lotus geleneksel iskelet dizaynının yerine aliminyum monocoque şasiyi kullanan bir arabayı katılımlara soktu. Bunun motoru ortada olan arabaların geliştirilmesinden bu yana gerçekleşen en büyük teknolojik gelişme olduğu iddia edildi. 1968 Formula 1 sezonunda, Lotus Imperial Tobacco amblemini arabalarının üzerine boyadı, bu sponsorluk kurumunun spora girişidir.

1960larınn sonlarına doğru kanatçıkların ortaya çıkması ile araba dizaynında aerodinamik downforceun önemi giderek artmaya başladı. 1970lerin sonunda Lotus muazzam downforce ve büyük oranda artan viraj dönüş hızı sağlayan ground effect aerodinamiklerini arabasına taşıdı. Bu müthiş aerodinamik güçler arabayı katılım pistine 5”g” ye varan güçle bastırır.Formula 1 de şuana kadar en çok Ayrton Senna 8 şampiyon olmuştur.Michail schumacher ise tam tamına 7 kere dünya şampiyonuı olmuştur.

Büyük İş (1981–2000)  
  1981 yılı ilk Concorde Anlaşmasının imzalandığı yıl olmuştur. Bu anlaşma takımlara iflas etmedikleri sürece katılımma zorunluluğu getirmekle birlikte onlara televizyon yayın hklarından elde edilen gelirden pay vermektedir. FISA-FOCA savaşını bitrerek Bernie Ecclestone’a sporun tüm finansal kontrolünü devretmiştir.

FIA 1983 Formula 1 sezonunda yer etkisi (ground effect) aerodinamiklerine ceza yaptırımı uyguladı. Bundan sonra, bunarağmen, turbocharger motorlar, ki Renault F1 bunun öncülüğünü 1977 Formula 1 sezonunda yapmıştı, 700 bhp üzerinde güç üretmekte ve bu motorlar rekabetçi olabilmek için bir zorunluluk olarak görülmekteydi. İlerleyen yıllarda, özellikle 1986 Formula 1 sezonunda, Formula 1 turbo arabaları katılım esnasında 1,100 bhp (820 kW) güç ürettiler (ve özellikle sıralama turlarında 1,400 bhp / 1,050 kW güç üretildi). Bu arabalar bugüne kadar yapılmış olan en güçlü pist katılım arabalarıydı. Motor gücü çıktısını ve bu sayede hızı düşürmek için, FIA 1984 Formula 1 sezonunda yakıt tanklarının büyüklüklerini sınırlandırdı ve 1988 Formula 1 sezonunda motor güçlendirici sistemlere sınırlama getirdi. 1989 Formula 1 sezonunda turboşarjlı motorları tamamen yasakladı.
   
   1990'ların başlarında, takımlar aktif süspansiyon, yarı-otomatik vites kutuları ve çekiş kontrol gibi elektronik sürücü yardımlarını kullanmaya başladılar. Bu icatlardan bazıları çağdaş yol arabaları tarafından alınarak kullanılmaya başladı. FIA, katılımların sonuçları üzerinde sürücülerden daha çok teknolojinin etkili olmaya başladığını belirterek bu elektronik yardım sistemlerinden çoğunu 1994 Formula 1 sezonunda yasakladı. buna rağmen, pekçok gözlemci sürücü yardımlarına getirilen bu yasakların sadece sistemlerin isimlerine getirildiği görüşünde. FIA’nın bu uygulamaları katılımmanın dışarısına çıkaracak herhangi bir teknolojik iş imkanı ya da metodu yoktur.

Takımlar ikinci Concorde Anlaşmasını 1992’de ve üçüncüsünü de 1997’de imzaladılar. Bu son anlaşmanın süresi 2007’nin son günü dolacak.

McLaren ve Williams takımları 1980ler ve 1990ları domine etmişlerdir. Bu dönemde Porsche, Honda, ve Mercedes-Benz tarafından motor desteği verilen McLaren, 16 şampiyonluk (yedi üreticiler, dokuz sürücüler) kazanırken, Williams takımı Ford, Honda, ve Renault motorları kullanmış ve yine 16 şampiyonluk (dokuz üreticiler, yedi sürücüler) kazanmıştır. Efsane pilotlar Ayrton Senna ve Alain Prost arasındaki mücadele 1988 Formula 1 sezonunda F1’in ana konusu haline gelmiş, ve Prost’un 1993 Formula 1 sezonundan sonra emekli olmasına değin sürmüştür. Trajik bir şekilde, Senna 1994 San Marino Grand Prixinde duvara çarparak hayatını kaybetmiştir. FIA, Roland Ratzenberger’in de Cumartesi sıralama turlarında hayatını kaybettiği o hafta sonundan sonra, sporun güvenlik standartlarını geliştirmek için çalışmalara başladı. O günden beri Formula 1 direksiyonu başında hiçbir sürücü hayatını kaybetmemiştir.

Senna, Ratzenberger & Gilles Villeneuve’üm ölümlerinden bu yana, FIA güvenliği kural değişikliklerini uygulamak için bir sebep olarak kullanmaktadır. Aksi takdirde Concorde Anlaşması’na göre kural değişikliklerinin tüm takımlar tarafından onaylanması gerekmektedir. Bu güya ‘dar katılım pisti’ çağı daha küçük arka tekerlekli arabalar ile sonuçlandı. Aynı zamanda mekanik tutunmayı düşürmek için oluklu lastikler geliştirildi. Hem ön hem de arkada tüm lastik boyunca uzanan dört oluk bulunmak zorundadır. Amaç viraj süratlerini düşürmek ve lastik ile katılım pisti arasındaki temas yüzeyini küçülterek katılımlı havaya daha yakın koşullar yaratmaktır. Bu sürücünün yeteneklerini ödüllendiren bir uygulamadır.

   Mekanik tutunmanın eksikliği dahi dizaynırların bu açığı aerodinamik tutunma ile kapatma çalışmalarına sebep oldu – kanatlar yardımı ile tekerleklere daha fazla güç uygulanması gibi.

Daha yenilikçi takımlar bu dramatik değişikliği maksimize etmek için başka yollar buldu. McLaren, Adrian Newey tarafından dizayn edilen arabada, sağ ya da sol tekerleklerin ayrı ayrı fren yapmasını sağlayan bir sistem geliştirdi. Böylece virajları çok daha hızlı dönebiliyorlardı. Bu buluşta sürücü yardımı olarak algılandı ve yasaklandı.

McLaren, Williams, Renault (zamanında Benetton) ve Ferrari’den pilotlar, “Büyük Dörtlü” yü oluştururlar. 1984 Formula 1 sezonundan bugüne kadar tüm dünya şampiyonalarını kazanmışlardır. 1990ların teknolojik gelişmeleri sebebi ile, Formula 1'de katılımmanın maliyeti önemli ölçüde yükseldi. Bu artan finansal yük, dört büyük takımın üstünlüğü ile de birleşince (geniş fonlara sahip büyük araba üreticileri Mercedes-Benz (DaimlerChrysler) gibi), daha fakir bağımsız takımların sadece mücadele güçlerini etkilemedi, aynı zamanda bu iş kolunda kalamamalarına sebep oldu. Finansal sıkıntılar bazı takımları Formula 1’i bırakmaya zorladı. 1990 Formula 1 sezonundan bu yana, 28 takım Formula 1’den ayrılmıştır.

Üreticilerin Dönüşü (2000–2006)  

 1999 ile 2004 yılları arasında Michael Schumacher ve Ferrari benzeri görülmemiş beş ard arda sürücüler şampiyonluğu ve altı ard arda üreticiler şampiyonluğu kazanmıştır. Schumacher pekçok yeni rekor kırmıştır. Bunların arasında Grand Prix galibiyet sayısı (91), bir sezonda galibiyet sayısı (18 katılımın 13 ü) ve en çok şampiyon olan sürücü (7).[1] Schumacher'in şampiyonlukları 25 Eylül 2005’de Renault sürücüsü Fernando Alonso’nun Formula 1’in en genç şampiyonu olması ile sona erdi. 2006’da, Renault ve Alonso şampiyonluğu yeniden kazandı. Yedi kez Dünya Şampiyonu Schumacher, Formula 1’de geçirilen 16 yılın ardından 2006 sonunda emekliye ayrıldı.

Bu süreç içerisinde şampiyonanın kuralları pistteki rekabeti geliştirmek ve maliyetleri azaltmak amacı ile sık sık FIA tarafından değiştirilmiştir. Şampiyonanın başladığı 1950 yılından itibaren yasal olan Takım emirleri, 2003 yılında takımların açık açık katılım sonuçlarına hile karıştırmalarından sonra yaşanan pek çok olaydan sonra olumsuz bir kamu oyu yarattı ve yasaklandı. Bu yaşanan olaylardan en meşhuru 2002 Avusturya Grand Prix’inde Ferrari tarafından yapılmıştır. Diğer değişiklikler sıralama formatı, puanlama sistemin, teknik düzenlemeler ile motor ve lastiklerin ne kadar süre ile kullanılması gerektiğini düzenleyen kuralları içermektedir. Lastik sağlayacı firmalar Michelin ile Bridgestone arasındaki savaş tur sürelerini azaltmasına rağmen, 2005 Amerika Grand Prix’inde Indianapolis’de Michelin lastiklerini kullanan on takımdan yedisi lastiklerinin güvensiz olduğu gerekçesi ile katılımmadı. 2006’nın sonunda Max Moseley, Formula 1 için “yeşil” bir gelecek çizdi ve bundan sonra enerjinin verimli kullanımı önemli bir faktör haline geldi.

1983’den beri, Formula 1 katılımları Williams, Mc Laren ve Benetton gibi uzman katılım takımları tarafından domine edilmiştir. Bu takımlar Mercedes-Benz, Handa, Renault ve Ford gibi büyük araba üretricisi firmaların motorlarını kullanmaktadır. 2000 yılında Ford’un çok başarısız olan projesi Jaguar takımı ile, 1985 yılında Alfa Romeo ve Renault’un katılımlara girmesinden bu yana ilk kez yeni üretici firma takımları Formula 1’e girmeye başladı. 2006 itibariyle, üretici firma takımları – Renault, BMW, Toyota, Honda ve Ferrari – şampiyonayı domşne ettiler ve üreticiler şampiyonasındaki ilk altı pozisyondan beşini aldılar. Tek istisna Mercedes-Benz ile ortaklık yapan Mc Laren takımı olmuştur. Grand Prix Manufacturers Association (GPMA) {Grand Prix Üreticiler Birliği} vasıtası ile Formula 1’in ticari karından daha büyük bir pay almışlar ve sporun geleceği ile ilgili daha çok söz sahibi olmuşlardır.

Dünya Şampiyonasının Dışında  

 Günümüzde, "Formula 1 katılımı" ve "Dünya Şampiyonası katılımı" terimleri uygulamada tamamen aynı anlamı taşımaktadır; 1984’den bu yana, her Formula 1 katılımı Dünya Şampiyonası için puanlanmış, ve her Dünya Şampiyonası katılımı Formula 1 kurallarına göre yapılmıştır. Bu herzaman böyle değildi. Formula 1’in eski zamanlarında dünya şampiyonası dışında pekçok katılım daha düzenlenirdi.

Otomobiller
 Çağdaş F1 otomobilleri tek kişilik olup, sürücü yeri ile tekerlekleri açıktadır. Takımlar otomobilleri kendileri üretseler de, hemen hepsi büyük otomobil markalarının motorlarını, parçalarını kullanırlar. Formula 1' de kullanılan motorlar önceleri V tipi 3 litre, 10 silindirli ve dakikada 19.000 döngüde 900 beygir güç üretirlerken, 2006 yılı için yapılan kural değişiklikleri neticesinde artık V tipi 2,4 litre, 8 silindir ve dakikada 22.000 döngüyle 700 - 750 beygir güç üretmektedir. Her araba aynı motorla iki katılım bitirmek durumundadır. Hız (vites) kutusu 7 yarı otomatik hız konumundan oluşur. Sürücü bir hız konumundan ötekine direksiyondaki düğmelere basarak (debriyaja dokunmadan) geçer.

F1 otomobilleri, öteki bütün tek kişilik katılım otomobillerinden daha hızlıdırlar. ABD'de yapılan Indiana katılımlarında kullanılan otomobillere oranla daha hafif ve teknolojik olarak daha gelişmişlerdir.

Alıntıdır...