Mahalleye semt pazari kurulurdu Pazartesi gunleri okul cikisi aksama dogru tenhada gidip yere dusen paralari toplardik.
Birkac bozukluk buldukmu hele ki kagit para dunyalar bizimdi.
Pazarda yazin soguk su satardik. Buzluktan buzlari damacananin icine atardik su bittikce eve gelir damacanayi fullerdik
Hic unutmuyorum bardagi 10 liraydi suyun. 5liraya pazarlik yaparda 1-2 pazarci gicim olurdum
Bende az satmadım pazarda soğuk su, buuuz gibiii soğuuk su içeieieieieieieieeeen
bardağı çalkalamak için de soğuk suyu kullanmak isterlerdi, yanımda ufak br pet şişede normal su taşır onunla çalkalardım, para vermek istemeyenler, 10 lira için sonra gel diyenler olurdu, kimisine resti çekerdim eyvallahım yoktu
Sonra simitte sattım babam ''oğlum hayatı öğrenen için sattırıyorum'' demişti, hiç anlayamamıştım bu hayatı anlamanın ne olduğunu...
Hatta bi keresinde simit alırmısınız diye sormak için zabıta karakoluna girmiştim
Çocukluk işte, bi zabıta memuru ne arıyosun sen burda kim çağırdı dedi, bi azarlayıp gönderdi
ne cahilmişim yaw şimdi gülerek anıyorum o günlerimi...
son olarak ta 15-20 simit alana bir tane ücretsiz olarak caba verirlerdi, caba dediğimiz pişirilirken zedelenmiş yani ıskarta sayılabilecek simitti, ben onuda satardım, kimseye 5 kuruş aşağı vermezdim, ulan zaten o kadar yol tepiyoruz
Aaaaah, ah neydi beee...