TeamHondaTurkey.Com

HONDA TEAM => Sohbet / Off Topic => Konuyu başlatan: HONDA - Kasım 28, 2005, 11:17:05 ÖÖ

Başlık: CIA uçağı Sakka için geldi
Gönderen: HONDA - Kasım 28, 2005, 11:17:05 ÖÖ
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na 15 Kasım’da inen CIA uçağının, El Kaide davası sanıklarından Louai Sakka için Türkiye’ye geldiği ortaya çıktı. Suriye uyruklu Sakka’nın avukatı Osman Karahan, “Uçak olayından önce 2 defa müvekkilimle görüşen yabancılar, Suriye aleyhinde ifade vermesi halinde şu anda havalimanında bekleyen uçakla dünyanın istediğin yerine götürme vaadinde bulunmuşlar” dedi.

Antalya’da İsrail gemilerine bombalı saldırı hazırlığındayken yakalanan El Kaide üyesi Louai Sakka’nın avukatı Osman Karahan, uçağın Türkiye’de bulunduğu tarihten yaklaşık 3 hafta önce yabancı uyruklu 2 kişinin müvekkilini Kandıra Cezaevi’nde ziyaret ettiğini söyledi. İddialarını Sakka’nın kendisine yazdığı tek sayfalık Arapça bir mektuba dayandıran Avukat Karahan, “Sakka’dan eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastına ilişkin Suriye aleyhine ifade vermesini istemişler. Bu kişiler, Sakka’nın Almanya’da Suriye İstihbarat Başkanı Asıf Şevket ile görüştüğünü biliyorlardı. Müvekkilimden ‘Şevket benden Hariri suikastı için Iraklı bir intihar komandosu istedi’ demesi halinde hayatının kurtulacağı garantisi vermişler ve ‘Böyle ifade verirsen en kısa zamanda özgür kalırsın’ demişler” dedi.

10 MİLYON $ VAADİ

Aynı zamanda İnsan Hakları Koruma Derneği Başkanı olan Avukat Osman Karahan, “Sakka, CIA ya da MOSSAD ajanı olduklarını tahmin ettiği bu kişilerin kendisini ziyaret ettiğini anlattı” dedi. Karahan, Sakka ile esrarengiz iki kişi arasında geçen konuşmayı şöyle anlattı: “Müvekkilime aynen şunları söylemişler: Bizi getiren uçak aynı şekilde seni de almaya gelecek ve buradan kurtaracağız. Çıktıktan sonra dünyanın istediğin ülkesinde yeni bir kimlik ve yeni bir yüz ile yaşayabilirsin. Ciddiyetimizin kanıtı olarak şimdi istediğin bir kişinin ya da yakının adını ver, hesabına ya da elden anında 10 milyon dolar verelim. Sen de bu telefondan arayarak teyidini al.” Karahan, “Ancak, Sakka bu teklifi kabul etmemiş” dedi. Karahan, uçağın Sabiha Gökçen Havalimanı’na inmesini ise Kandıra’ya 20 dakikalık mesafede olmasına bağladı.

İzin Beşiktaş savcısından

İlk görüşmeden kısa bir süre sonra 2’si Türk 4 kişinin Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’den aldıkları yazılı bir belge ile cezaevine geldiklerini ifade eden Karahan, şu bilgileri verdi: “4 saat süren bir görüşme olmuş. Gelenlerden Türkçe konuşan 2’si kendilerini emniyet görevlisi olarak tanıtmış. Benzer önerileri sıralamışlar. Sakka, hiç konuşmayan diğer 2 kişiden şüphelenerek ‘Bunlar Türk değil mi’ diye sormuş. Diğerleri ‘Onlar da Türk’ diye cevaplamışlar. Ancak, bu kişilerin konuşmaları diğerlerinin kulağına aktardığını görünce sinirlenmiş ‘Bunlar CIA ajanı’ diye bağırmış. Gerginlik yaşanması üzerine bu kişiler ‘Seninle nasıl burada görüşüyorsak, gücümüzü biliyorsun. Ay’a da gitsen seni infaz ederiz’ diye tehdit etmişler. Ardından Sakka bu kişilerin üzerine saldırmış. Yaşanan arbedede Sakka baygınlık geçirmiş.”

Avrupa Konseyi CIA uçağını sordu

ABD’NİN işkence için kullandığı öne sürülen CIA uçaklarının pek çok ülkeye giriş yaptığının anlaşılması üzerine patlak veren skandala Avrupa Konseyi el koydu. AB Genel Sekreterliği’nden, Konsey’in, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu tüm üyelerinden, yazıyla CIA’nın sorgulama için kullandığı öne sürülen uçaklarının ülkelerindeki varlığından haberdar olup olmadıkları soruldu. Üye ülkelerden 21 Şubat 2006’ya kadar “kişilerin özgürlüklerinin yasadışı olarak kısıtlanması veya nakledilmesi” ile ilgili bilgileri olup olmadığını açıkça Konsey’e iletmeleri istendi. Ankara, Konsey’in talebini Adalet, İçişleri ve MİT gibi ilgili birimlerin verdiği bilgi çerçevesinde yanıtlayacak.

Dışişleri kaynakları, AB Genel Sekreterliği’nin üye ülkelerden spesifik konularda bilgi isteme yetkisinin bulunduğunu belirterek, yanıt verme yükümlülüğü bulunduğunu ifade ediyor. Aynı kaynaklar, bir ülkeye söz konusu uçaklardan birinin inmiş olması durumunda dahi ancak açıkça haberdar edilmiş olması halinde sorumlu tutulabileceğini belirtti.