TeamHondaTurkey.Com
HONDA TEAM => Sohbet / Off Topic => Konuyu başlatan: XAOS - Kasım 23, 2005, 09:13:33 ÖS
-
Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarisini arabalarina alirlar ve issiz, kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
-Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz. Temel kendinden emin, cevap verir :
-Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz...
-
Türk ve Japon sirketleri arasinda bir kurek yarisi duzenlenmesinekarar verildi. Her iki takimda performanslarinin en ust duzeyine varabilmek icin uzun ve zorlu bir hazirlik doneminden gecti. Buyuk gun geldi ve iki takimda kendini hazir hissediyordu. Japonlar yarisi bir kilometre farkla kazandilar. Yaris sonrasi Turk takimi cok sarsilmisti.Turk sirket yonetimi yarisin acik farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasina kararverdi. Yapilan arastirmalar,analizler ve uzun calismalar sonucu hata bulundu ve cozum onerisi getirildi. Japonlarin takiminda 8 kisi kurek cekiyor,1 kisi dumencilik yapiyordu. Turk Takiminda ise 1 kisi kurek cekiyor, 8 kisi dumeni kullaniyordu. 9 kisilik Turk takimi Japonlarla bir yaris yapmak uzereyeniden yapilandi. Yeni yapilanma sekli soyleydi;; - 4 dumen muduru, - 3 bolgesel dumen muduru - kurek cekmekle gorevli kisinin performansindan sorumlu bir Dumen yoneticisi, - ve kurek cekme elemani. Ikinci yarisi Japonlar iki kilometre arayla kazandilar. Tepesi atan Turk sirketi yonetim kurulu hemen harekete gecti; Yarisin kaybedilmesinden sorumlu tutulan kurekci kovuldu ve mudurlere sorunun cozumune olan katkilarindan dolayi ikramiye verildi.
-
1de koptum ya süper :D :D :D
-
Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarisini arabalarina alirlar ve issiz, kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
-Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz. Temel kendinden emin, cevap verir :
-Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz...
:D :D :D :D :D
-
Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarisini arabalarina alirlar ve issiz, kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
-Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz. Temel kendinden emin, cevap verir :
-Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz...
güzelmiş... :D :D :D
-
ya arkadaşlar nasıl resim ekleyeceğim bulamadım :shock:
-
ya arkadaşlar nasıl resim ekleyeceğim bulamadım :shock:
http://www.teamhondaturkey.com/forum/viewtopic.php?t=1754&highlight=imageshack :)
-
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/20709.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30109.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30087.jpg)
-
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30075.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30066.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/21523.jpg)
-
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30042.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30009.jpg)
-
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/30000.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/20999.jpg)
(http://www.harddiskman.com/KR/1101011101010001/20980.jpg)
-
ahahahahaha
sahibinden takma diş
zuahahahahahaa
-
Saflık tarihi :)
1964'de Pepsi'nin reklam ajansinin "Canlanin, siz Pepsi kusagindansiniz" slogani, tercümanlarin beceriksizligi yüzünden Almanca'ya, "Mezarinizdan diri olarak çikin"a, Çince'ye ise "Pepsi atalarinizi mezarlarindan çikarir" olarak çevrilmisti.
-Bir insaat isçisi Arkansas'taki bir marketi soyduktan kisa süre sonra yakalandi. Çünkü adam soygun sirasinda önünde ismi yazan bir sapka takmisti.
-Arizonali bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtari bulamadi. Kendisini kurtarmak için çilingir çagirmak yerine polisi arayinca basi belaya girdi. Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemis bir kefalet borcu bulundugunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler.
-Bir banka soyguncusu Florida'da bir veznedara sartli tahliye kartinin arkasina yazdigi soygun notunu verince yakalandi.
- Florida'da bir baska soyguncu ise parmak izlerinden yakalaninca sasirdi. Çünkü her soygunda eldiven giymeye özen göstermisti, fakat yarim parmakli golf eldiveni kullaniyordu.
-Ünlü Ingiliz avukat F.E. Smith, bir otobüs kazasinda kolu yaralandigi için dava açan ve kolunu sadece omuz mesafesine kadar kaldirabildigini belirten bir dolandiriciya, "Kazadan önce kolunu ne kadar yüksege kaldirabildigini" sordu. Adam kolunu basinin üzerine dogru kaldirarak gösterince, davayi Smith kazandi.
-Gillette sirketi 1902 yilinda güvenli jilet satmaya basladiginda yüzlerce erkek onlardan aldi. Sonra da bu jiletlerin sakallarini kesmedigini söyleyerek onlari çöpe attilar. Gillette yetkilileri, mutsuz müsterilerin tiras olmadan önce jiletin sarildigi kagidi çikarmadiklarini fark ettiler.
- Chevrolet, yeni model arabasi için "Nova" ismini buldu ama sonra arabayi Latin Amerika'da satamayacaklari anlasildi. Çünkü "Nova", Ispanyolca'da "gitmez" anlamina geliyordu.
-1897'de bir matador, bogayla bir bisiklete binerek güresmek istedi. Bundan hiç etkilenmeyen boga, adami bisikletiyle birlikte duvara firlatti.
-1932 yilinda Los Angeles olimpiyatlarinda Fransiz atlet Jules Noel'in disk atmada kirdigi olimpiyat rekoru sayilmadi. Çünkü atisi izlemesi gereken bütün hakemler, sirikla yüksek atlama yarismasini izlemek için arkalarini dönmüslerdi.
-1840'da ABD baskanligina seçilen William Henry Harrison, çok soguk bir günde Washington'da açik havada düzenlenen göreve baslama töreninde sapka ve palto giymeyi reddederek yaptigi uzun konusma sonucu zatürre oldu. Yeni baskan sadece bir ay görev yaptiktan sonra öldü.
-Meksika'daki bir saglikli yasam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarligin sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istedigini israrla ekletmeye çalisti.
-Sinema yildizi Brooke Shields, sigara hakkinda görüslerini açiklarken, ''Sigara içmek öldürür. Öldügünüzde hayatinizin önemli bir bölümünü kaybedersiniz'' dedi.
-George Orwell'in ünlü romani "Hayvan Çiftligi"ni geri çeviren kitap editörü, "Amerika'da hayvan hikayeleri satmak imkansizdir" dedi.
-Ünlü kemanci Zubin Mehta, "Bence bir orkestrada kadinlar olmamali. Erkeklesiyorlar. Erkekler onlara esit davraniyor. Bence bu çok korkunç bir sey" dedi.
-Washington D.C. Valisi Marion Barry sehri ile övünürken, "Cinayetler disinda en düsük suç oranina sahibiz" demisti.
-1962'de Marine 1 adli füze, rotayi belirleyen bilgisayar programinda bir - isaretinin yanlis yere konulmasi yüzünden rotasindan çikinca dünyaya çarpmamasi için havaya uçuruldu. Bu operasyon 18,5 milyon dolara mal oldu.
-1971'de toprak kaymalarini incelemek isteyen Japon bilim adamlari, büyük bir yagmur firtinasi efekti yaratmak için bir tepeyi yangin hortumlariyla adam akilli suladilar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonucu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamiyla 11 izleyici hayatini kaybetti.
-Fransiz ordusu, askerlerin mayin tarlalarinda yürüyebilmelerini saglayan patlamaya dayanikli botlar icat etti. Fakat botlar o kadar agir ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayinlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düsman askerleri tarafindan vuruluyorlardi.
-16. yüzyilda bir müzisyen kedi orgunu icat etti. Kediler rezonansli bir kutuya konuyor, kuyruklari ise kutunun altindaki deliklerden disariya çikariliyordu. Sonra müzisyen kuyruklari çekerek orgu çaliyordu.
-Alman besteci Richard Wagner ne zaman Felix Mendelssohn'un bir eserini yönetse eldiven giyerdi. Müzik bittiginde de eldivenleri atardi. Çünkü Mendelssohn yahudiydi.
-Clinton-Levinsky skandalindan sonra Avustralya'nin Sidney kentindeki Madam Tussaud balmumu müzesinin yetkilileri Clinton'un balmumu heykeli yüzünden zor anlar yasadilar. Ziyaretçiler saka olsun diye Clinton'un balmumu heykelinin pantolonunun fermuarini açip duruyorlardi. Müze yetkilileri sonunda fermuari mühürleyerek kapatmak zorunda kaldilar.
-1985'de New Orleansli cankurtaranlar o yil sehrin havuzlarinda kimsenin bogulmamasini kutlamak için bir parti verdiler. Partide konuklardan biri boguldu.
-1975'de Ingiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programi izlerken erkek yarim saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü. Esi, cenazeden sonra programin yapimcilarina bir mektup yazarak, kocasini hayatinin son dakikalarinda bu kadar mutlu ettikleri için tesekkür etti.
-Ünlü oyun yazari Tennessee Williams, 71 yasinda burun spreyi sikmak için basini arkaya yatirdiginda, agzina düsen sprey kapagi bogazina takilinca bogularak öldü.
-1983'de magazada hirsizlik yaparken yakalanan San Diegolu bir kadin polislere eger onu birakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacagini söyledi. Polisler kadini birakmadilar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.
-Viktorya Ingiltere'sinde, kütüphane kurallarina göre kadinlarla erkeklerin yazdigi kitaplar, kisiler evli olmadigi sürece ayni rafta yan yana bulunamazdi.
-12. yüzyilda Avrupalilar kuslari agaçlarin dogurduguna inaniyordu.
-Binlerce yil kuyruklu yildizlarin, insanlarin günahlarinin sikistirilmis hali olduguna inanildi.
-17.yüzyil Avrupasi'nda hapsirmak, iyi bir aileden gelmenin ve iyi yetistirilmis olmanin bir isareti olarak kabul edilirdi. Bu yüzden üst siniflar enfiye çekmeye basladi.
-1600'lerde Fransa'da idam edilen katillerin kalintilarinin sans getirdigine inanilirdi. Yanan veya kafasi kesilen insanlardan kalanlari didiklemek için kalabaliklar toplanirdi.
-16. yüzyil Paris'inde popüler aktivitelerden biri, yazin ortasina denk gelen günde torbalar dolusu kedi yakmakti.
-Bazi Afrika kabilelerinde öpüsmek insan yeme tehdidi olarak algilanirdi. Çünkü öpüsme eylemi insanlara, yilanlarin kurbanlarini yemeden önce yalamalarini hatirlatirdi.
-
Ağa imzası
Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle
imzasını atmakmış.
Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar
dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. Kar biraz
kalınlaşınca, ağa sırtına kurkunu giyer ve koy meydanına gelirmiş.
Yanında da en yakin yardımcısı Haso.
ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:
"-Ula Hasso, ahali bakiy mi?"
Hasso cevap verirmiş:
"-Evet ağam, hepisi de bir olmuş,pencerelerden bakir.
ağa çişiyle karin üzerine imzasını atarmış, "Abdullah Cizrelioğlu"
sonrada bir nokta koyarmış ve sorarmış:
"-Hala bakirler mi lo?"
"-He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkışlirler."
Her sene ayni tören sürermiş. Aradan 7 yıl geçmiş. ağa yine kar
tuttuktan sonra çıkmış koy meydanına. Sormuş Hasso'ya:
"-Ahali bakir mi?"
"-He ağam bakirler, kopekler, kediler bile camdadir.
ağa adini yazmaya başlamış "Abdullah" diye. "Cizreli" demiş ki,
kalakalmış,çünkü yas gereği prostat.
Halka rezil olmak var..Alçak sesle Hasso'ya sormuş:
"-Bakirler mi?"
"-He ağam bakirler de, sen ne diye durdin ki ogle?
ağa çaresiz
"-Ula gel yanıma, arkanı don ahaliye, tamamla sunu." diye emretmiş.
Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın
kulağına eğilmiş :
"-ağam.." demiş haso..,
"-Kırk yıldir kafama vurdin salak dedin,sırtima vurdun aptal dedin.
He bu kulun okumayı yazmayı sökemedi ki,
ucunu tut da yazının devamını sen yaz...
:-D
-
ZATEN HEP GEÇ KALIYOR O
Yorucu bir günün ardından adam evine dönmüş; karısı kapıda
karşılayıp boynuna sarılmış ve anlatmaya başlamış:
-"Kocacığım bugün ne oldu biliyor musun?"
-"N'oldu hayatım?"
-"Salondaki duvar saati var ya, az daha annemin kafasına
düşüyordu."
Adamın suratı asılmış:
-"Korkma bir tanem, o saat zaten hep geç kalıyor."
-*----------------------------------------------------------------
ÇAYCI
İşhanındaki çaycı, çay molasında çayları getirdiğinde,
ofistekilerden biri sorar:
-"Usta, bir günde kaç demlik çay satarsın sen?"
-"Aşağı yukarı 10 demlik satarım abi."
-"Peki günde 15 demlik çay satmak ister misin?"
Çaycının gözleri parlar:
-"İstemez miyim abi... Peki nasıl olacak bu?"
-"Bardakları tam doldur..."
-------------------------------------------------------------------
Bir tavşan ormanda koşarken, esrar saran bir zürafa görürü; Ona ;
- Dostum Zürafa, içme bunu, sagligina zararli, kosalim form tutalim, der ve baslar bunlar kosmaya. Biraz sonra kokain çekmeye hazirlanan bir fil görürler ve
- fil arkadasim, kokaini birak, gel bizimle kos beraber form tutalim,
diyerek ikna eder. Biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye
hazirlanan aslani görürler.
- Sevgili aslan kardeş, batırma kendine bunu, gel bizimle koş, sana da iyi gelir, der. Aslan yaklasir tavsana ve yumrugunu indirir tavsanin suratina. Digerleri saskin:
- Niye yaptin bunu, iyiligimizi istiyordu.
- Bu salak her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi.)))
--------------------------------------------------
PATRON VE SEKRETER
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir. Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi sekreterine verir,
"Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar,uyku tulumundan cikar, bir battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
"Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
"Bir fikrim var." der,
"Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez , istersen evliymisiz gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;
"Tamam,bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar bagirir;
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
-
mutlaka okuyun süper....
Klasik SSK dumuru.Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor aldım ve bu
4 ayın sonunda rapor paramı almak için Fatih SSK'ya gittim.
Klasik bir şekilde eksik evrakları parti
parti söyledikleri için 3 gün uğraştım ve büyük gün geldi. Param
hesaplanıyor. Bankodayım, sorular geldi. Hastanede yattın mı?
Herhalde abi, dedim, henüz evlerde kalp ameliyatı
yapamıyorlarmış. Hiç yorum yapmadı ve 2. soruya geçti.
Çıktın mı peki? Ve ben dumur... Hayır, hala akşamları işten sonra
yatmaya
hastaneye gidiyorum Ve kafamı duvarlara vurduracak soru geldi.
Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu:İstanbul'da kimsen yok mu yav.
Niye hastanede
kaliyorsun ki hala?
********Geçen gün akşam vakti dolmuşta gidiyorum , arkadan
teyzenin biri bağırdı:"Evladım şu sarı kamyonetin yanında
indiriver." Dolmuş şoförü dumur olmuş bir
vaziyette: İyi de teyze, o kamyonet hareket
halinde, nerde duracağını nerden bileyim...
******
Geçen sene istanbul'a
gitmek için Bursa Terminali'nde otobüsümü bekliyodum. Bu arada ilginç
bi olayatanık oldum.Adamın teki karısını İstanbul'a yollamak için
bi otobüs firmasından bilet almıştı. Fakat otobüs firması adama
ayırdığı bileti başkasına satmış.
Adamda bu sinirle gişede görevli olan memura
şu şekilde bağırıyodu: 'Karımı s... s... götüreceksiniz
İstanbulaaaaaa...
***** Bi adam
ağlayan çocuğunu susturmaya çalışıyor. Yanında da bi polis var; sonra
adam çocuğa
dedi ki: "Sus yoksa seni polise veririm." Yandaki polis de bi
dellendi:
"Lan gerizekalı, biz adam mı yiyoruz da bize veriyon çocuğu?
*****
Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz
arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş yer buldu ve oturdu.
Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bi amca
geldi. Arkadaş da kıllığına adama yer vermedi.
Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve
ayakta arkadaşın yer vermesini bekliyor.
Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse
adamcağızın da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bi o tarafa bi bu
tarafa kayıyo.
Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya:'Amca bastonun ucuna lastik takarsan
kaymaz'dedi. Adam şöyle baktı, sonra
'o lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen
olmazdın, ben de orda oturuyo olurdum' deyince bütün otobüs koptu.
Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne
binmez.
*****
Bu komik olayı arkadaşım anlattı.
Arkadaşım, okulun İngilizce hazırlık
bölümünde gereken "More Reading
Power" adlı kitabı almak için okulun yakınına
tezgah açan kitapçıya gitmiş. Kitapçıya kitabın ismini söylediğinde
adam ona üzerinde yalnızca "Reading Power" yazan mor renkli bir kitap
uzatmış.
Arkadaş doğal olarak kitabın o kitap olmadığını, >
"More Reading Power" adlı kitabı istediğini
yinelemiş.Adam ise şu cevabı vermiş:
- Kardeşim bu mor ya işte. Alacaksan al şunu,
almıyosan tezgahın önünü kapama!
*****
Bir kız arkadaşım ve ablası beraber Zeki
Triko'ya gidiyolar mayo bakmaya. Neyse bi bayan ilgileniyo,
arkadaşımın ablası bi
mayo beğeniyo, bayan diyo ki "aa çok güzel bi tercih yaptınız, zaten
onun
çizimini Zeki Bey'le ikimiz yaptık, ben Zeki Bey'in yeğeniyim."
Ablamız "aa sizin de mi soyadınız triko" deyince,
arkadaşım arkasına bakmadan olay mahallinden uzaklaşıyo.
*****
Bir gün böle 3-4 arkadaş Ankara'da Ankara Metrosu
istasyonundayız; bekliyoruz metroyu. Tam da okulların çıkış saati filan,
etraf hınca hınç dolu. Neyse 2-3 dk. sonra metro geldi herkes
hücum etti; biz baktık "tren çok doldu bi sonrakine binelim" dedik ve
gittik
ordaki banklardan birine oturduk. Daha tren gitmemiş bir ding-dong ve
anons:
"İstasyonlarimizda gereksiz bekleme yapmak
yasaktır."Biz sallamadık, nolcak filan derken bir
ding-dongdaha ve ikinci anons: "Hişt gençler size söylüyorum binin lan
trene!
******
İşhanımızın kapıcısı İsmet Abi'ye bir gün laf
olsun diye"İsmet Abi binada dinozor görmüşler.
İlaçlamazsan çogalırlar, hastalık yaparlar" dedim.
O da, "Ula dinozor ne ki?" diye sordu.
Yemi yuttuğunu görünce sıraladım:
"Küçük, fare gibi bir hayvan, çabuk ürer."
Bir süre detaylı attım.
Hepsine inandı. Yarım saat sonra:
"İsmet Abi, sana şaka yaptım, dinozor filan
yok burada," dedim. Cevabı yüzünden iki dakika kendime gelemedim:
"Ben biliyordum zaten. Hayvanat bahçesinde
hiç midinozor görmedik ki!"
*****
Bir arkadaşım küçük bir firmanın otobüsüne
biniyor.Otobüs hareket ettikten kısa süre sonra şoför
>mikrofonu eline alıyor ve şunları söylüyor:
"Hostes bacımız iki gündür uyumuyor. Muavin
de amcasının cenazesinden
geldi. Bugünlük su filan içmeyin. Elleşmeyin
gariplere."
******
Bi gün arkadaşla dolmuş bekliyoruz. Üst geçit
var ama kendi halinde bir kadıncağız yayaya kırmızı yanarken caddeden
geçmeye
çalışıyo.Üst geçitin altında beklemekte olan polis
>otosundan şöyle bir anons yapılıyo:
- Hanım nireeee, hanım nireee?
Teyzeden cevap:
- Eltimgileee, beyimin haberi var. Sana ne
-
eline sağlık walla Murat güldürdün bizi :D :D
-
eline sağlık walla Murat güldürdün bizi :D :D
+1 :D
-
Üniversitede okuyan bir ogrenci yil sonu sinavlarina girmis ve arkadasina:
-Ben memleketime gidiyorum, sinavlar belli olduktan sonra bana sonuclari
bildir,
ancak telefona ben cikarsam bana soylersin.
Telefona annem cikarsa zayifim olmaz ama eger bir tane olursa Ebubekir'in
selami var, dersin.
Iki zayif imkansiz da eger olursa Ebubekir'in omer'in selami var dersin.
Üç zayif hic olmaz da eger olursa Ebubekir'in, Omer'in, Osman'in selami
var dersin.
Dort zayif imkansiz da eger olursa, Ebubekir'in, Omer'in, Osman'in,
Ali'nin selami var dersin,
seklinde konusup memleketine gelir.
Bir zaman sonra sinavlar belli olur, arkadasi sinav sonuclarini
bildirmek icin telefona sarilir, telefona ögrencinin annesi cikar.
- Teyze, oglunuza soyleyin Ummet-i Muhammed'in selami var
-
Avrupa Birliği, Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken,
Yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız? AB Başkanı:
-Yok canim, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi asaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar. AB Başkanı düşünmüş taşınmış ve;
-DAĞITIN O ZAMAN AVRUPA BİRLİGİ'Nİ...
-
Avrupa Birliği, Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken,
Yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız? AB Başkanı:
-Yok canim, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi asaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar. AB Başkanı düşünmüş taşınmış ve;
-DAĞITIN O ZAMAN AVRUPA BİRLİGİ'Nİ...
Trajikomik gerçekten. :-)
Güzelmiş Teşekkürler...
-
;)
-
Olacak olan maalesef o
-
Olacak olan maalesef o
evet. maalesef öyle görünüyor.
-
bi fıkra da benden olsun...
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar.
Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
- "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun üzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
- "Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal
vardir ki, ayni bardakla iki kere cay içmeyiz"
Bunun uzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs
-"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."
-
ehueheuehue
iidi ;)
-
komik karikatürler de herhalde bu başlıkta toplanıyordur....
alın size birkaç tane...
(http://img335.imageshack.us/img335/4930/68ae.jpg)
(http://img335.imageshack.us/img335/5125/138nk.jpg)
(http://img409.imageshack.us/img409/8417/257ne.jpg)
(http://img409.imageshack.us/img409/7052/275ny.jpg)
(http://img290.imageshack.us/img290/2149/333kb.jpg)
(http://img290.imageshack.us/img290/4965/348hq.jpg)
-
(http://img409.imageshack.us/img409/8417/257ne.jpg)
Buna bittim. :-D
Hepsi çok güzel sağol memopad. :-)
-
muahahahaha
ölüm ilanı süppppppperrr
-
(http://img205.imageshack.us/img205/959/serdemvw317ax.jpg)
(http://img205.imageshack.us/img205/835/serdemvw514hd.jpg)
(http://img205.imageshack.us/img205/3849/serdemvw616ai.jpg)
(http://img205.imageshack.us/img205/8105/sivirsinek0601se.gif)
(http://img205.imageshack.us/img205/5788/tp1lw.jpg)
-
Bu okuyacaginiz da The Sun gazetesinin meshur "Dear Deirdre" kösesine gelen bir mektupmus. "Sevgili Deirdre Acilarin Teyzesi Dünyada Bir Numara" kösesine yazan damat adayi diyor ki:
"Sevgili Deirdre,
Yaklasik bir senedir nisanliyim. Gelecek ay evlenecegim. Nisanlimin annesi yalnizca çok iyi ve anlayisli biri degil, çok da çekici bir kadindir.Dügünümüzle de o ilgileniyor ve davetli listesi tahminimizi arttigi için, geçenlerde beni evlerine davet etti. Evlerine gittigimde listeye birlikte göz attik ve davetli sayisini azalttik. Daha sonra, müstakbel kayinvalidem gözlerimin ta içine bakarak bana bir ay içinde evli bir adam olacagimi ve bundan önce benimle sevismek istedigini söyledi. Daha sonra ayaga kalkti ve yatak odasina dogru giderken bana "Eger gitmek istiyorsan, çikis kapisinin yerini biliyorsun" dedi. Bes dakika oturdugum yerden kalkamadim ve sonunda bu durumla nasil basa çikabilecegime karar verdim. Dogrudan çikis kapisina yöneldim. Disarida , müstakbel kayinpederimi bekler gördüm. Arabama yaslanmis, bana gülümsüyordu.
Elim ayagim dolandi. Müstakbel kayinpederim, benim gerçekten iyi bir çocuk olup olmadigimi ve kizlarina sadik kalip kalamayacagimi anlamak istedikleri için bir oyun oynadiklarini itiraf etti. saskin saskin elini sıktım ve o da, bu küçük imtihani basariyla verdigim için beni tebrik etti.
Sevgili Deirdre, sence nisanlima, annesiyle babasinin bana oynadigi oyunu ve bunun, benim için, ne kadar küçük düsürücü bir hareket oldugunu söylemeli miyim?
Yoksa, bu olup biteni kendime saklamali ve arabaya, aslinda, prezervatif almaya kostugumu nisanlimdan gizlemeli miyim?
Sevgiler
-
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/1073124367mezar.jpg)
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/red.jpg)
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/ahasere.jpeg)
-
(http://img218.imageshack.us/img218/3149/guresci1nr.jpg)
(http://img218.imageshack.us/img218/3391/guresci6ai.jpg)
hot dog eheuehuehe
(http://img218.imageshack.us/img218/4962/guresci3ey.jpg)
(http://img218.imageshack.us/img218/4968/guresci8zt.jpg)
(http://img218.imageshack.us/img218/4682/guresci1vl.jpg)
(http://img218.imageshack.us/img218/4262/guresci9cw.jpg)
(http://img210.imageshack.us/img210/229/guresci4qx.jpg)
(http://img210.imageshack.us/img210/9540/guresci6pw.jpg)
(http://img210.imageshack.us/img210/497/guresci5fk.jpg)
-
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/1073124367mezar.jpg)
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/red.jpg)
(http://www.kotuvepis.com/ilanlar/ahasere.jpeg)
(http://img223.imageshack.us/img223/1618/ilan080eu.gif)
(http://img223.imageshack.us/img223/76/guresci8hc.jpg)
(http://img223.imageshack.us/img223/3310/guresci3hw.jpg)
(http://img223.imageshack.us/img223/6236/guresci3in.jpg)
(http://img223.imageshack.us/img223/4390/guresci7el.jpg)
-
Önüme kahve döküldü! :D
Türk Havayollari Istanbul-Wien seferini yapan
uçakta inise dogru Pilot anons eder:
"Sayin yolcularimiz 25 dakika sonra Viyana
havalimanina inis yapacagiz, hava parcali-bulutlu 15 dereceee
........AMAN ALLAHIM............."
Ve anons o anda kesilir. Butun yolcular panik
halindedir. Ortalik calkalanir. Bir kac dakika sonra, ki bu
yolcular icin sanki yillar kadar uzun sürmüstür;
Pilot: "Sayin yolcularimiz, kusura bakmayin
sizleri korkuttum ama hostes yanislikla üstüme bir fincan sicak kahve
döktü, canim cok yandi, pantalonun ön kismini bir görseniz!"
Arka siralarda oturan bir yolcu bagirarak: "O da bir sey mi,
sen bizim pantalonlarin arka kismini bir görsen!"
-
1) "Buraya çöp atan sıkıyorsa biraz beklesin!"
Pendik'de bir duvarda.
2) "Buraya çöp atmayın yakalarsam yediririm o çöpleri"
Kasımpaşa'da bir duvarda
3) "Buraya çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır"
İstanbul/Sefaköy'de bir duvarda
4) "Buraya çöp atan için artık bir şey yazmayacağım... herkes içimden ne dediğimi biliyordur herhalde"
Bağcılar'da bir evin duvarında
5) "Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve cuma hariç"
Büyükdere itfaiyesinin yan duvarında
6) "Çöp atma ağır konuşurum"
Bursa'da bir apartmanın garaj girişinde
7) "Çöp döken edit:kural dışı kelime)dir. Yorum yapan da"
İstanbul-Kağıthane'de bir duvarda
8) "Buraya çöp döken Sayın eşek, görüntü hoşunuza gidiyor mu? Konteynır iki metre ileride!"
Beşiktaş'ta bir apartmanın önündeki doğalgaz kutusunun üzerinde
9) "Buraya çöp dökmeyin... çok çok çok çok rica..."
İzmir'de bir evin duvarında
10) "Buraya çöp dökeni tavana asayım, smaç basayım!"
4. Levent Sanayi'de bir binanın duvarında
11) "Buraya çöp atan eşektir ve yasaktır"
Eskişehir otogarı yakınlarındaki bir duvarda
12) "Arsaya çöp atanı severim"
Dikili'de bir çöp tenekesinin üstünde
13) "Buraya çöp atmak yasaktır. İnsansan anlarsın.
Anlamazsan uygun bir zamanda arkadaşlarla öğretiriz"
Eskişehir'de bir apartmanın önünde
14) "Buraya gündüz çöp dökmek yasaktır. Gece de yasaktır!"
Tekirdağ'da bir evin duvarında
15) "Sayın Afyonlular! Çekirdekleri ve Çöpleri evinizde de mi yerlere atıyorsunuz!"
Geçen yıl Afyon fuarında yaklaşık 50 ayrı yerde yazan uyarı amaçlı bir yazı
16) "Buraya çöp döken öldürülür!"
Soğanlı'da bir evin duvarında
17) "Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın!"
Cihangir'de bir apartmanın duvarında
18) "Hey çöp dökme sakin!"
Antalya'da bir evin duvarına devasa harflerle
19) "Buraya çöp döken gevşektir"
Diyarbakır'da bir duvarda
20) "Buraya çöp döken hayvansa zaten hayvandır, çocuksa babası hayvandır,büyükse hayvan oğlu hayvandır."
Adana'da bir duvarda
-
Adamın biri arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı
ile
parmağını
keser. Biraz ötede saglik ocagi vardir.
adam:
-Ben şurada pansuman yaptırayım, der. İçeri girince
karşısına iki kapı
çıkar
Birinde: HASTALAR
Ötekinde: YARALILAR yazılıdır.
Yaralılar kapısından girer. Yine önünde iki kapı.
Birinde: ET
Ötekinde: KEMİK yazar
Et kapısından girer. Yine iki kapı.
Birinde: ÖNEMLİ
Ötekinde ÖNEMSİZ yazıları olan
Önemsiz
kapısından girince kendini sokakta bulur.
Arkadaşı sorar :
-Nasıl iyi baktılar mı?
-Hayır ama organizasyon dehşet.... )
-
:D :D :D :D
-
(http://www.geocities.com/yasarkemal83/sozlesme.jpg)
puahahahahaaa
-
Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkmış ve anten kablosunu kesmiş.
Evin reisi tam TV'ye dalmışken yayın birdenbire kesilince televizyonunu bir süre kurcalamış, "Bozuldu herhalde" diyerek yatmış.
Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp adamın karısına, ''Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın dedi" demiş. Saf kadıncağız da televizyonu vermiş. Akşam adam eve geldiğinde televizyonu görememiş ve karısından olayı öğrenince dumura uğramış tabii.
O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hırsız aşağıdan ıslık çala çala onlara bakarak sokaktan geçmiş. Kadın hırsızı tanımış ve "Bak bey! Televizyonu çalan adam işte buydu!!" demiş.
Adam bunu duyunca pijamalarla adamı kovalamaya başlamış. 5 dakika sonra adamın evine birisi gelip, karısına "Yenge, ben polisim, abi hırsızı yakaladı. Şimdi karakoldalar. Pantolonuyla, cüzdanını istiyor." demiş ve kadın da vermiş tabii ki(?) normal olarak.
Bizim yengenin kocası olan adam hırsızı uzun bir süre kovaladıktan sonra yakalayamayınca kan ter içinde eve dönmüş.. Ve yine dumur! Artık adam karısını ne yapmış bilemiyecem
-
Japonsanız, bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla "Şu bizim yapıştırıcıdan versene" dersiniz :-)
Japon Olmanın Faydaları
- Bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla "Şu bizim yapıştırıcıdan versene" dersiniz.
-Çok kiloluysanız zayıflamak için milyonlarca lira harcamaz, aksine Sumo Güreşçisi olup üstüne para kazanabilirsiniz.
- ”Adamlar yapmış abi!“ diyerek hep kulaklarınızı çınlatırlar.
- Devleti yönetenlerin koltuklarını bırakmaları için ölmelerini beklemezsiniz.
İngiliz Olmanın Faydaları
- İngilizceyi su gibi konuşursunuz. (!)
- Hiç bir baltaya şap olamazsanız, bir tamirhanede "ingiliz anahtarı" olabilirsiniz.
- Her zaman için beyaz atlı prensin kapınızı çalma ihtimali vardır (Prens Charles! ) .
- Ve üstteki mantığa göre kaynananız bir kraliçe olabilir.
Etiyopyalı Olmanın Faydaları
- Solarium için milyonlarca lira ödemeniz gerekmez.
- Diet yapmak için kasmazsınız.
- Tüm yardım konserleri sizin için yapılır.
- Akrabalarınız; ya basketbolcu ya şarkıcı ya da dansçıdır.
Aç ayı oynamaz lafını altüst edersiniz.
Amerikalı Olmanın Faydaları
- Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını ve gazzını
almak için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz yeterlidir. Eğer hala
övünmekten kusmamışsanız.
- Her zaman ülkeniz savaştadır ama size zarar gelmez.
- NBA maçlarını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız.
- Her apartmandaki 10 kişiden 5 'i dünyayı kurtaracak güçtedir. Düşman ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı, durum değişmez... (örnek: Rambo, terminatör, v.s.)
Çinli Olmanın Faydaları
- Çocuğunuzun ismini tabak canak kırıp koyabilirsiniz. Cang, Cung, Cing gibi…
- Uzaydan görülebilen tek insan eseri olan " Çin Seddi" ni gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşarsınız…
- Uzağı net görmek için gözlerinizi kısmanız gerekmez.
- Tek yataklı oda parası verip üç kişi yatabilirsiniz.
Fransız Olmanın Faydaları
-İngilizce bildiğiniz için değil, bilmediğiniz için hava atarsınız (yanı onlar öyle sanıyor) .
- Her şeye Fransız kalabilirsiniz.
- Fransızca küfür bile etseniz şiir okuyosunuz sanırlar...
İtalyan Olmanın Faydaları
- Kaybolmazsınız. Çünkü her yol Roma'ya çıkar.
- Herkesin sırtını yaşlayacak bir dayısı vardır. Özellikle Sicilya dolaylarında...
- Dünya kızları, yakışıklılıkta hep sizi örnek gösterir…
- Doğan SLX fiyatına FERRARI alabilirsiniz. (Abarttık ama olsun! Eee..böyle vergilere böyle espri!)...
Vee Türk Olmanın Faydaları
- 2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz (Çünkü herkes uzaya çıkmış olacak)...
- Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFOlara taş atıp onları korkutup, kaçırabilirsiniz (USAK da yaşanmıştır) .
- Restoran, lokanta gibi yerlerde masaları birleştirebilir ortaya bir salata söyleyebilir, masanın kısa bacağının altına katlanmış kağıt koyabilirsiniz...
- Otobüs, uçak, hastahane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşabilir, plajda cep telefonunuzu mayonuza sıkıştırabilir ve herşey çok normalmış gibi davranabilirsiniz..
-İşsizlik, üretimsizlik, sosyal eşitsizlik, trafik canavarı, enflasyon ve sonu gelmeyen zamlarla canla başla mücadele ederek, "ülke yönetmecilik "oynayan siyasetçilere yıllarca katlanarak "Varolmanın dayanılmaz eziyeti" ve "insanoğlunun dayanıklılık gücü" konularında bilimsel araştırmalara katkıda bulunabilirsiniz...
Evet şaka bir yana, aslında nerede yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınız daha önemli değil mi? Victor Hugo ne güzel söylemiş:
"HERKES ÖLUR AMA HERKES GERÇEKTEN YAŞAMAZ"
( bu yazı copy paste olduğundan kendi yorumumu yazayım Türk olmanın bir avantajı daha var savaş zamanları kısa süren bocalamalar haricinde neslim hep özgür yaşamış ve her zaman en ufak bir savaş durumunda yukarda yazan bütün bu saçmalıkları yapan insanlar bir anda sorgusuz sualsiz bir şekilde vatanını kurtarmak için hazır hale gelebiliyor ( bu da bana huzur veriyor ))
-
MATRIX ( Turkish version )
Tank bana en yakın çıkışı bul!...
Tank bana en yakın çıkışı bul:
-en yakını arabayla 30dk uzakta, sana gelmez abi
-iyi bari birşeyler atıştırayım; tank bana en yakın kebapçıyı bul
-abi sende b.kunu çıkardın
-tamam telefon numarasını ver yeter
- tank bana en yakın çıkışı bul
- sayın abim, ikinci köprüye girmişin sen. yok artık bi çıkış senin
için.
- desene tutulucaz iki saat bu trafikte. eee tank anlat bakalım...
- tank beni ara kontürüm bitiyor
-tank bana en yakın çıkışı bul
-neo ' cum çok şanssızsın ben Cezayir depreminden dolayı Telekomda
problem varmış baglanamıyorum biraz beklicen...
-Bana telekomun adresini ver....
- Tank bana en yakın çıkışı bul.!
- Ne tank ı kardesim.! yanniş numara, yannıs numaraaa... ( çtonk )
- Hiii.... hasss...
-Aloo tang
-efendim abi...
-ben bu akşam geç gelicem merak etmeyin diye aradım...
-Aloo tang.. en yakın çıkış nerde?
-bilmiyom nerde? hihihii
- Tank bana en yakın çıkışı bul
- Olm hala ögrenemedim mi yeşil otobüslerde cep telefonu ile konuşmak
yasak. Kapat inince ararsın
- ..hay senin otobüsüne
- tank bana en yakın çıkışı bul!
- hocam en yakın cıkış iki sokak otede ama sen husrev gerede'den
git orada bir tekel bayii var, oradan iki kısa camel da alırsan cok
sevinirim abi..
- senin bulacağın çıkışın taa ....
- aman abi uzatma işte.. soket olsa ben girer alırım biliyorsun..
- o zaman bana acilen para üstünü bütün almak icin fazladan para verme
proğramını yükle..
- sendedir abi
- tank bana en yakın çıkışı bul
- burası SAMI YEN burdan çıkış yok ekieki )))
- tank bana en yakın çıkışı bul!
- yok ya trinity'i alan sen, kahraman olan sen, sonra başın sıkıştımı
tank gel beni kurtar
- haydaa sırası mı kardeşim şimdi bak morpheus'u veriyorum...
- alo tank bozuntusu kafayi yiyeceksin bak
- aman abi özür dilerim
- tank bana en yakın çıkışı bul!
- hocam en yakın beşiktaş hakan pastanesi var ama barbaros'ta
şampiyonluk kutlamaları var trafiğe kapalı oradan gidemezsin
- çabuk tank!
- dur dur ıhlamur'dan gidersen ulaşabılırsin ama orayı da belediye
kazıyor.. başka yere bakıyorum dayan!
- hadi canım hadi güzelim!
- aha mecidiyekoy profilo hocam direk fulya şişli çıkışından git ama
bu saatte de köprü trafigi vardır orada..
- ne diyeyim bilmiyorum tank sana.. senin suçun da degil ki.. neyse
ben agent'i içime alıyorum hakkını helal et..
- abi son derece üzgünüm..
- tank bana en yakın çıkışı bul
- git kendin bul kaldırma beni yerimden
- lan bana bak oraya gelir senin attığın mermileri tek el hareketiyle
durdururum
- ben de senin fişini çekerim
- ulan ulan...
-tank bana en yakın çıkışı bul
-Taksim meydanına git orda mavi bina var......
-hey yakışıklı nereye koşuyorsun böyle..
-Tank ben seni daha sonra ararım..
- Tank bana en yakın çıkışı bul
- Parola?
- Ne parolası ulan?
- Bilmiyon mu?
- Hayır?
- Morpheus dediki o inek parolayı bilmiyorsa gelmesin
- Ulan bana söylemediki
- Banane abi git ona anlat derdini emir kuluyum ben
- Iyi tamam bana en yakın çıkışı söyle gelince sorarım ona
- Parola?
- Eben?
- I ih degil!!
-
(http://img457.imageshack.us/img457/5204/66ld.gif)
(http://img457.imageshack.us/img457/8768/141an.gif)
(http://img457.imageshack.us/img457/9840/109lx.gif)
-
Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) secebilecekleri bir erkek
dukkanı (magazası) acılmıstır. Magaza 5 katlıdır ve her kat
cıkıldıkca, erkeklerin nitelikleri de yukselmektedir.
Magazada sadece tek bir kural gecerlidir: herhangi bir katın
kapısından iceri giren kadın, o kattan alıs-veris etmek zorundadır ve
eger bir ust kata cıkmak isterse, tekrar asagı katlara inemez.
Bir gun bir grup kız arkadas, kendilerine erkek secmek icin magazaya
gider.
Ve....
1. KAT'ın kapısında sunlar yazılıdır: "Bu kattaki erkeklerin calısacak
bir isleri var ve cocukları da severler". Kızlar yazılanları okur ve
soyle derler: "Eh, hic yoktan iyidir ama bir de ust kata bakalım".
2. KAT'ın kapısında yazılanlar: "Buradaki erkeklerin iyi bir isleri
var, cocukları severler ve son derece yakısıklıdırlar." Kızlar:
"Hmmm, hic fena degil ama acaba bir ust katta ne var ?"
3. KAT : "Buradaki erkeklerin cok iyi birer isleri var, cocukları
severler, son derece yakısıklıdırlar ve ev islerine de yardım
ederler". Kızlar: "Aman Tanrım, cok etkileyici ama yukarıda baska katlar da var."
4. KAT : "Buradaki erkeklerin isleri cok iyi, cocukları cok severler,
gayet yakısıklı olup, ev islerine yardım ederler ve ayrıca son derece
romantiktirler". Kızlar cıglık atmaya baslarlar: "Inanılmaz, bir ust
katta bizi neyin bekledigini bir dusunun!" Ve bir kat daha cıkarlar...
5. KAT'ın kapısında sunlar yazmaktadır: "Bu kat bostur ve sadece,
kadınları memnun etmenin mumkun olmadıgını kanıtlamak icin konmustur. Cıkıs soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız
-
85 yaşından bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama
sorar:
Doktor-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
Adam-"Evet, eşim."
Doktor-"Ama bayan 25 yaşlarında..."
Adam-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
Doktor-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
Adam-"Nesi varmış dedenizin?"
Doktor-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman
yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti
ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı
eline.Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir
geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
Adam-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."
Doktor-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte."
-
Aşırı Hız ve Uyanık Şöför
--------------------------------------------------------------------------------
Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....
'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'
Adam güler:
'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir.
-
^^^^^^^^ :lol: :lol: :lol:
-
Delilikten Yatıyoruz Salaklıktan Değil
Adamin lastigi tam timarhanenin önünde patlamis,kaldirima ancak yanasabilmis.
Sonraki islem malum... Kriko, stepne, bijon anahtari derken, birde bunlarin yanina talihsizlik eklenince, söktügü 4 adet bijon yuvarlanip yagmur mazgalina düser.
Mazgal açilir gibi degil, bijonlar görünür gibi degil.Talihsiz sürücü bir sagina bakar, bir soluna bakar,çaresiz duygular içinde kaderiyle basbasa, kaldirima çöker.Olayi en basindan beri timarhanenin demir parmaklikli penceresinden izleyen bir deli,çaresiz adamin halini bir süre daha aciyarak izledikten sonra seslenir;
- Ulan salaaak! Sen ne yapiyorsun orda öyle?
- Sorma birader, lastik patladi ve degistirirken bijonlari mazgala düsürdüm.
- Düsündügün seye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane Sök hepsi 3 bijonlu olsun.
Adam bir lastiklere bakar birde deliye ve hemen ise girisir. Herseyi tamamlayip bagaj kapagini kapatan sürücünün akli deliye takilir.
Arabasina binmeden evvel döner dikkatli dikkatli adama bakar.Akil hastanesindeki adama seslenir:
-Senin ne isin var timarhanede? diye sorar
- Biz burada ' delilik'ten yatiyoruz kardesim, salaklik 'tan degil.
-
TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ DOSTLARIM 2004 ve 2005 yılında bana zincir mektup (chain letters) gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Sayenizde tuvalet temizlemekte kullanıldığını öğrendiğim Cola'yı içemez oldum. AIDS virüsü taşıyan iğneler popoma batacak korkusuyla sinemaya gidemez oldum. Deodorantlar kanser yapıyor diye sayenizde artık bir domuz gibi kokuyorum. Marketlerde yaşlı kadınlar beni kandırıp parfüm koklatacağım diye bayıltıp kaçırır korkusuyla ya markete gitmiyorum ya da yaşlı kadınlara asla yardim etmiyorum. Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefona bile cevap veremiyorum. Yiyeceklerin içinde neler olduğunu açıkça ifşa etmeniz karsısında korkudan yemek yiyemez oldum. Üstüne kesin fare sıçmıştır diye hiçbir kutu içeceği içemiyorum. Çok beğensem bile ya içkime ilaç koyup beni uyutup organlarımı çalar ve buz dolu küvetin içinde uyanırsam diye bana yaklaşanları tersliyorum. Tüm birikimlerimi hastanede yatan ve ölmek üzere olan çocuklara yatırdım. Beş parasız kaldım. Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten evden dışarı çıkamaz oldum. Bir maili forward etmedim başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı kaybettim. ŞİMDİ : Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye yollamazsan, bilesin ki ishal bir kuş sabah aksam kafana sı...cak ve hayatı sana dar edecektir. Bir Dostunuz ....
-
zuahahahahahaaaa
-
mükemmel ötesi :D :D
-
Fakslasma
Pek Muhterem Orhan ERCAN bey kardesim,
8.1.1988 tarihinde lutfedip beni evinizde misafir etmistiniz. Pek büyük bir sanssizlik neticesinde ve biraz da acele etmemden sebeble, gözlügümü kiymetli evinizin kiymetli banyosunda unutmus bulunmaktayim. Binaenaleyh, zamaninizi almaktan son derece müteessir olmakla beraber, gözlüksüzlügün ne denli zor bir durum oldugunu takdir edeceginizi ümidetmekten baska yapacak bir seyim yoktur. Pervasiz misalimi mazur görün, bir nev'i yarim insan gibi addediyorum gözlüksüzken kendimi efendim. Kiymetli zamaninizdan bir kismini ayirarak, gözlügümü Yurtiçi Kargo marifetiyle tarafima gönderebilirseniz (misal, bir dis macunu kutusuna koyup gönderebilirsiniz) size olan minnetimin ziyadesiyle artacagini arz ederim efendim.
NOT: Kargo mesarifleri bizzat tarafimdan ödenecektir.
Saygi ve muhabbetlerimle kucaklarym,
Muharrem ENSARi
--------------------------------------------------------------------------
Sayin Muharrem ENSARi dikkatlerine, Istanbul, 13.01.1988
Konu: GÖZLÜK
Aziz dostum Muharrem ENSARi bey,
Gözlügünüzü bizim fakirhanenin banyosunda unutmus ve dolayisiyle zor bir durumda kalmis olmanizi büyük bir teessürle müsahade ettim. Filhakika bu sabah, zevcem Belkis hanimefendi, gözlügünüzü banyoda bulduklarini bana söylemislerdir. Kendisinin bana bildirirken yüzünün kizardigini bir baska gerçekten yola çikarak anladim ki, gözlügün unutkanlik ve acelecilik sebebiyle banyoda kaldigi asikardir, zira sifon da çekilmemistir. Netice itibariyle, pek tabii ki kiymetli gözlügünüzü tarafiniza yollayacagim.(Omo kutusuyla göndermem daha yerinde olacaktir kanaatindeyim, dis macunu kutusunda gözlügünüz kirilabilir mazallah). Ancak, bahis açilmisken izninizle benim de küçük bir istirhamim olacak. Daha önce de defaten arz ettigim ve tahmin ediyorum ki sizin de unutmus olabileceginiz gibi, 1985 senesinin Kasim ayinda evinizde kalmis olan esvablarimin tarafima gönderilmesi, bu iki önemsiz ve fakat can sIkIcI tesadüfün ayni anda tatliya baglanmasina vesile olacaktir.
NOT: Kargo mesarifleri küçük bir detaydir, ehemmiyetsizdir, size birsey olmasin.
Muhabbetle Kucaklarim,
Orhan ERCAN
--------------------------------------------------------------------------
Sayin Orhan ERCAN dikkatlerine, Ankara, 14.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Pek Muhterem Orhan ERCAN beycigim,
Dün göndermis olduğunuz faks mesajinizi aldim, tesekkür ederim, teveccüh buyurmussunuz efendim. Esvablarinizin size gönderilmemesindeki ihmalkarligim affedilecek cinsten degildir.
Faksinizi okurken bir kez daha utandigimi arz etmek isterim. Amma velakin, nur içinde yatsin, cebir müderrisimiz Edib beyin de söyledigi gibi elmalarla armutlarin toplanmamasi icab eder. Gözlügün ehemmiyetiyle, birkaç parça esvabin ehemmiyeti kiyaslanmamalidir. Zira siz esvablariniz olmadan da örtünebilirken, benim gözlüksüz Yüce Mevlam dostlardan uzak eylesin bir amadan farkim kalmamistir. Gözlügüm olmadan esvablarinizin evin hangi kösesinde oldugunu bulabilecegim dahi süphelidir. Mevzua pek iyi bildigim akliseliminizle bakacaginizdan eminim efendim.
NOT: Zevceniz hanimefendiye en derin hürmetlerimi iletiniz efendim, sifonu çektim lakin zannederim ki samandirasi bozuktu, çalismadi.
Sevgi ve muhabbetle kucaklarim,
Muharrem ENSARi
--------------------------------------------------------------------------
Sayin Muharremi ENSARi dikkatlerine, Istanbul,
15.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Muharrem beycigim,
Faksinizi aldim, tesekkür ederim. Ne rahmetle hatirladigimiz cebir
müderrisimiz Edib beyin ne de cebirin mevzuumuzla bir alakasi oldugu kanaatindeyim. Yok eger mevzuumuz cebir ise, biz ne deridik unuttum, simdiki talebelerin Fonksiyon tabir ettigi seyi, nazari dikkate alacak olursak, a.x==b.y + c misalinde oldugu gibi x'in degeri ilk evvela y daha sonra da
a,b ve c gibi degerlerle alakalidir. Bu misalin ana fikri sudur: Ne ekersen onu biçersin. Yani siz dogru dürüst bir y olsa idiniz, x de x ligini bilir
sizin gözlügünüzü memnuniyetle gönderir idi.
NOT: Belkis'in da selami var.
Muhabbetle ellerinizi sikarim,
Orhan ERCAN
-------------------------------------------------------------------------
Sayin Orhan ERCAN dikkatlerine, Ankara, 16.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Orhan Bey,
Faksinizi aldim. Muhtemelen eskiciden alinmis olan degersiz esvablarin, bir ihtiyarin sihhatiyle oynamak için alet ediliyor olusunu ibretle takib
ediyorum. Gözlügümü çerçevesiyle beraber (stafilodur) acilen tarafima göndermenizi aksi halde dalaginizla cima etmek mecburiyetinde kalacagimi binnetice arz ederim.
NOT: Belkis Hanim'a bir sey olmasın.
Hisimla ellerinizi sikarim,
Muharrem ENSARi
--------------------------------------------------------------------------
Sayin Muharrem ENSARi dikkatlerine, Istanbul,
17.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Muharrem,
Faksini aldım. Host köpek. Mevzuu daha fazla dallandirip budaklandirmanin alemi yok. Ne kaa ekmek, o kaa köfte. Gönder esvablari al gözlügü.
NOT: Bu ise Belkis'i karistirma.
Allah Belani versin,
Orhan ERCAN
--------------------------------------------------------------------------
Sayin Orhan ERCAN dikkatlerine, Ankara,
18.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Orhan Öküzü,
Küstah faksini aldym. Köpek senin babandir nur içinde yatsin, enik!
Esvablarini banyo sobasinda yaktim. Gözlügü, bedenindeki en münasip delige sok.
NOT: Belkis'in neler karistirdigini bilebilseydin keske. Afyon Vali
Muavini Ekrem beyi bir sor bakalim kendisine.
Helvani yeriz insaallah,
Muharrem ENSARi
--------------------------------------------------------------------------
Sayın Muharrem ENSARi dikkatlerine, Istanbul,
19.01.1988
KONU: GÖZLÜK
Salak Muharrem,
Gözlügü sattim. Epeyi de para etti mübarek. Iki kat yeni esvab aldim kendime. Benim bu iste karidan gayri bi ziyanim olmadi, bu yastan sonra da kariyi neyleyim, kovdum or..yu kurtuldum zaar, olan senin gözlüge oldu.
NOT: O Ekrem itini görürsen söyle, onunla görülecek hesabim var.
Tez Vakitte geberesin,
Orhan ERCAN
-
Öğretmen derste Ahmet'e sorar;
-Çocuğum hava çok sıcak naparsın ?
-Camı açarım hocam..
-otur len sıfır !
Mehmet'e sorar..
-Camı açarım hocam napayım ?
-otur sana da sıfır !
Ali'ye sorar..
-Sizden izin alıp ceketimi çıkarırım hocam..
-daha sıcak oğlum daha sıcak !
-gravatımı gevşetirim hocam..
-Oğlum Ali yanıyorsun yanıyorsun çok sıcak !
-Gömleğimi çıkarırım hocam..
-Yaw yanıyor ortalık sıcaktan duramıyorsun..
-Hmm..Pantolonumu çıkarırım hocam..
-Yaw Ali evladım, öyle bir sıcakki cehennem azabı gibi.. nefes alamıyorsun.. naparsın oğlum !
Ali dayanamaz..
-donumu indiririm yine de o camı açmam hocam...
-
Hayatta çoğu şey sizin gördüğünüz gibi değildir.!!! Esasen hayatda göründüğü gibi bi şey değildir. En iyisi mümkün olduğu kadar
basit düşünüp kafayı çizdirmemek!!! :).
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmurbastırır.
Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati sobaüzerinde toplanır. Soba yerden 1 .kadar yukarda, altındakidizili taşların üzerindedir.Sobanın niçin böyle kurulmuış olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:"adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"
Fizikçi:"adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"
Jeolog:"burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarakyangin olasılığını azaltmayıamaçlamış"
Matematikçi:"sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanındüzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"
Antropolog:"adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafifbiçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukardaolmasınınnedenini sorarlar.
Adam cevap verir: " Boru yetmedi de!
-
Bilimin ve bilim adamlarının bittiği an. :-D
-
Bilimin ve bilim adamlarının bittiği an. :-D
hiç sorma ben koptum fıkranın sonunda.. :-D
-
:lol:
-
Türk Cehennemi.
Adamın biri ölmüş ve başmeleğin karşısına çıkmış.
Melek elinde adamın defterini karıştırıp duruyor ve bir sevap arıyormuş.
Bakmış bakmış en sonunda defterden sadece bir tane sevap bulmuş.
- Bak oğlum, senin nereye gideceğin belli.
Sen cehennemliksin ama şu sevabının hatırına sana bir seçim şansı tanıyorum.
Türk cehennemine mi gitmek istersin yoksa Avrupa cehennemine mi?
Bizim uyanık hemen sormuş:
- Aralarındaki fark nedir?
- Avrupa cehenneminde sana her gün bir kaşık b.k yedirecekler,
Türk cehenneminde ise bir kova yedirecekler.
Tabii adam hemen Avrupa cehennemini seçmiş ve göndermişler. Günler gayet güzel geçiyormuş.
Sadece her gün çok şık giyinimli bir garson gelip
adamın ağzına bir kaşık b.k sıkıştırıyor ve gidiyormuş.
Aradan 40 yıl geçmiş ve adamın midesi artık bok kaldıramayacak duruma gelmiş.
Kendi kendine düşünmüş:
"Ben bir kaşığa dayanamıyorum, Türkler bir kovaya nasıl dayanır?"
Sonunda kalkıp Türk cehennemine gitmiş. İçeri bir girmiş içeride halaylar çekiliyor,
horonlar tepiliyor. Hemen birini çevirip sormuş:
- Ya ben 40 senedir buradayım bir kaşığa dayanamıyorum, siz bir kova yiyip
nasıl hala bu durumda olabiliyorsunuz?
- Adı üstünde burası Türk cehennemi, burda kova bulunsa b.k bulunmaz,
b.k bulunsa kova bulunmaz.. 40 yıldır bir b.k yiyemedik!
:D
-
Türk Cehennemi.
- Adı üstünde burası Türk cehennemi, burda kova bulunsa b.k bulunmaz,
b.k bulunsa kova bulunmaz.. 40 yıldır bir b.k yiyemedik!
:D
Hehehh :lol: ne kadar da doğru...
-
ehehehe koptumm süperdıı...
-
Kadin: Ben olursem ne yaparsin? Tekrar evlenir misin?
Adam : Hayir. Kesinlikle hayir !!
Kadin: Neden?? Evli olmak hosuna gitmiyor mu!!??
Adam : Oyle demek istemedim. Tabi ki gidiyor.
Kadin: O zaman neden tekrar evlenmezsin ki??
Adam : Tamam. Tamam. Evlenirim.
Kadin: (yuzunde uzgun kirgin bir ifadeyle)Evlenirsin..
Adam : (ne diyecegini bilemez ve azicik kizgin bir ic ceker)
Kadin: Onunla bizim yatagimizda mi yatarsin?
Adam : Baska nerde yatilabilir ki??
Kadin: Benim resimlerimi kaldirip yerlerine onun resimlerini koyarmisin??
Adam : Sanirim bu yapilacak en uygun sey olur.
Kadin: O zaman onun benim ayakkabi koleksiyonumdan ayakkabilar
giymesine de izin verirsin....??
Adam : Hayir onun ayaklari 37 numara...
Kadin: ......................????
Adam : Haas....s................!!!
-
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse senindir;
Dönmezse zaten hic senin olmamıştır...
Yeni versiyonlar:
- Pesimist (Karamsar)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse senindir;
Beklediğin üzere Dönmezse
Zaten hic senin olmamıştır.
- Optimist (İyimser)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Üzulme, dönecektir!...
- Suspicious ( Şüpheci)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse bu işte bi bit yeniği var demektir..
- Impatient ( Aldırmaz)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Bi müddet bekle.
Dönmezse unut gitsin..
- Playful ( Muzip )
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse bi daha serbest bırak.
Gene Dönerse gene bırak.
- Greenpeace
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Aslına bakarsan tum canlılar hür olmalıdır..
- Biologist (Biyolog)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak ki
Evrimini tamamlaması mümkün olsun..
- Statisticians ( İstatistikçi)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Seviyorsa dönme ihtimali çok yüksektir..
Sevmiyorsa ilişkiniz zaten muhtemel değildir..
- Schwarzenegger's fans (Arnold hayranları)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
SHE'LL BE BACK!
- Over possessive person ( Aşırı sahiplenici tip)
Eğer birini seviyorsan
O'nu kesinlikle serbest bırakma...
- Psychologist
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse kendine güveniyor demektir..
Dönmezse süperegosu baskın demektir..
Gitmiyorsa manyak demektir..
- Bencil
Eğer birini seviyorsan
Kendini serbest bırak..
Niye diye sorarsa
Seni hiç alakadar etmez! de.
- Finance expert ( Mali eksper)
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse borç almaya devam edebilirsin
Dönmezse ara ve borçlarının üstüne yattığını söyle
-
:lol: :lol: :lol:
-
Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarisini arabalarina alirlar ve issiz, kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
-Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz. Temel kendinden emin, cevap verir :
-Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz...
bu çok iyi ya eline sağlık
-
bir gs'li, bir fener´li ve bjk´li arabistan'da yasak olmasina ragmen bir otelde içki içerken yakalanirlar...
mahkemeye çikarilirlar...karar idam...itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasina çevrilir. ama o gün, bayrama denk geldigi icin prens hazretleri cezayi kaldirip hepsine 20 kirbaç ceza verir. bizimkileri sempatik buldugu için de bir kiyak daha yapip herkese cezasini hafifletmek için bir istek hakki tanir.
bjkli: "sirtima bir yastik baglayin" der. 10 kirbaçtan sonra yastik paramparça olur ve pek fayda etmez.uyanik galatasaray´li bunu görünce:
"sirtima iki yastik baglayin" der. ama iki yastik bile 10 kirbaca dayanmaz.sira fenerbahçe'liye gelince
fenerbahçe'li pis pis siritarak: "galatasaray´liyi sirtima
baglayin" der )
-
Kurşun
Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına:- Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız.Ancak iki kursunu çıkaramadık.Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş.Simdi çıkarırsak ölürler.Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar kadın doğum yapmış.çocuklar sağlıklı.Aradan yıllar geçmiş.kız çocuğu bir gün bahçede oynarken "Anne anne çabuk gel." diye bağırmış.Annesi telaş içinde "Ne oldu kızım" diye koşmuş.- Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı.kadın sevinmiş.- Telaşlanma.Doktor amcan demişti.Bak kursunu vücudundan attın.Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış.- Anne anne çabuk gel. kadın yine telaşla koşmuş.- Ne oldu oğlum? - Anne, 31 çekerken kediyi vurdum
-
Kurşun
Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına:- Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız.Ancak iki kursunu çıkaramadık.Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş.Simdi çıkarırsak ölürler.Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar kadın doğum yapmış.çocuklar sağlıklı.Aradan yıllar geçmiş.kız çocuğu bir gün bahçede oynarken "Anne anne çabuk gel." diye bağırmış.Annesi telaş içinde "Ne oldu kızım" diye koşmuş.- Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı.kadın sevinmiş.- Telaşlanma.Doktor amcan demişti.Bak kursunu vücudundan attın.Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış.- Anne anne çabuk gel. kadın yine telaşla koşmuş.- Ne oldu oğlum? - Anne, 31 çekerken kediyi vurdum
;D :)) >%6rol
-
abi bu müthiş bu saatte yıkıldım :D : :D >%6rol >%6rol >=ok >=ok
-
sarkozy'nin hanımını pınar labne yemeye davet edenler...:):) ''beğensin''
-
sarkozy'nin hanımını pınar labne yemeye davet edenler...:):) ''beğensin''
beğendim +1500 :D :D